28 Mart 2012 Çarşamba

4+4+4 Eğitim Sistemi Ve Okul öncesi Eğitimi








OKUL ÖNCESİ EĞİTİM:

Meclis Genel Kurulu'nda, 4+4+4 teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. 
Yıllardır okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapılmasına rağmen, yasa teklifinde okulöncesi eğitim zorunlu eğitimin dışında bırakmıştır. 
Teklifin tümü üzerinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul öncesi eğitim ile ilgili, "Kanuni bir zorunluluk haline getirilmiyor ama okul öncesi eğitim Türkiye'de önceden olduğu gibi 36- 60 ay grubundaki çocuklarımız için yüzde 100 okullaşma oranı hedefiyle devam edecektir. Yazması gerekmiyor ben de onu anlatmaya çalışıyorum zaten" dedi. 
Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesine temel olarak bakıldığında  hiç bir mahsur olmadığını vurgulayan Bakan Dinçer, dünyanın hiç bir ülkesinde  okul öncesi eğitimin kanunla zorunlu hale getirilmediğini kaydetti. Dinçer,  Türkiye’de yaklaşık 36 bin civarında köy, 44 bin civarında mezra bulunduğunu,  okul öncesinin zorunlu hale getirilmesinin buralarda tedbir almayı  gerektireceğini ifade etti.

27 Mart 2012 Salı

'AŞK'



AŞK
Elif Şafak’ın aşk adlı romanı iç içe geçmiş iki hikayeden oluşmaktadır. Romanda iki farklı karakterin aşkı anlatılmıştır. Birinde dünyevi aşk diğerinde ise ilahi aşk… Roman  Hz. Mevlana ve Şems ‘in ilahi,  Aziz ve Ella’nın dünyevi aşkından bahsediyor. Olaylar farklı mekan, zaman ve kültürlerde anlatılmaktadır. Böylelikle iki farklı dönemde iki farklı anlayış ortaya çıkmıştır. Bu iki hikaye arasındaki geçiş ise okuyucuya bırakılmıştır. Fakat karakterlerin hikayeleri arasındaki geçiş romanın gidişatını yavaşlatmış ve ilgiyi dağıtmıştır. Romanda Hz. Mevlana ve Şems’in aşkı  dünyevi aşka göre daha gölgede kalmıştır. Bu da Hz. Mevlana ve Şems için yazılacak bir romanda verilecek mesajın az da olsa dengesini bozmuştur. Elif Şafak romanda üslubu çok iyi kullanmıştır. Bunu,  romanı elimize ilk aldığımızda başındaki aşk ile ilgili sözlerden çok iyi anlıyoruz. Betimlemelerin oldukça fazla olması romanı akıcı ve sürükleyici kılmıştır. Böylelikle insanı sıkmayan bir anlatım ortaya çıkmıştır. Romanda argo kelimelerin oluşu ise okuyucuda rahatsızlık uyandırmaktadır.Kapak konusuna gelince; çoğu insan gibi başkasından duyduğum klasik laflara katılmıyorum; kapak dikkat çekici olur, reklam yapıyor derler, kapak basit olur, üzerinde hiç düşünülmemiş, aceleye gelmiş denir. Ben sevdim kapağı. Şafak amacına ulaşmış. Herşeye rağmen bir emek sarfedildiği için içinde olumsuz örnekler olsa bile herkese farklı izlenimler katabilir. Bu nedenle herkesin okumasını tavsiye ederim.